1848 yılında Avrupanın çalkantılı dönemlerinde kurulmuştur Omega. Kurucusu 23 yaşındaki Louis Brandt, İsviçre’nin La Chaux de Fonds bölgesindeki küçücük atölyesine doğru giderken, sahip olduğu yenilikçi karaktere rağmen günün birinde markasının bu kadar çok ilkle anılacağını, hatta bir modelinin bu gezegenin sınırlarının ötesine çıkacağını hayal bile edemezdi herhalde.
Fakat günümüzde Omega Speedmaster denince saat meraklılarının aklına gelen şey aynıdır; Moonwatch. Nasa tarafından uzay görevleri için onaylanmış ilk saat, Walter Schirra ile uzayın boşluğunda gezinen, Buzz Aldrin’in kolunda Ay’a ilk ayak basan ve sonrasında Apollo-13ün gezegene dönüş yolunda nefes kesici bir macerada başrol oynayan bir sembol. Sadece bu özellikleri bile Speedmaster’ı dünyanın en ilgi çekici saatlerinden birisi haline getirir. Fakat hakkında anlatılacak daha çok şey var. İlk kez 1957’de tanıtılan Omega Speedmaster bizi zamanda 64 yıllık bir yolculuğa çıkarıyor.
Şunu anlamak lazım; 1950’ler 60’larda kronograf bir stil, giyim tarzı ya da mekanik bir tutku ile sahip olunan bir şey değildi. Profesyonel maksatlarla zamanı ölçmek için kullanılan araçlardı. Speedmaster da ilk önce otomobil yarışçılarının kullanımı için profesyonel maksatlı bir gereç olarak üretilmişti.
Sonrasında neredeyse bütün bir koleksiyonun çizgisini belirleyecek olan Ay’a yolculuğu ise basit bir reklam ya da ürün yerleştirme değildi. Zorlu Nasa testlerinden geçen tek saat olarak kazanılmış bir ayrıcalıktı. Ama Speedmaster bundan fazlasıydı. Dijital saatler ve quartz mekanizmalarla girişilen yarışı kaybedip ayak uydurmak zorunda kaldıysa da mekanik saatçiliğin tekrar yükselişe geçişinde öncü modellerden birisi oldu.
Bu yolculuğunda Co-axiel mekanizmalarını saat dünyasıyla tanıştırırken dakikliğini tasdiklemek için Master Chronometer sertifikası gibi kriterler getirerek mükemmeliyetçiliğin de simgesi oldu. Günümüze gelene kadar hem görsel hem mekanik olarak birçok değişime uğrasa da popülerliğini hiç kaybetmedi ve koleksiyonerlerin en çok peşinde koştuğu ikonik saatler arasına girdi. Bu yazıda bütün versiyonları olmasa da bu süreçteki mihenk taşlarını, dönüm noktalarını kronolojik olarak inceleyeceğiz.
Broad Arrow – 1957
Koleksiyonun 39mm kasasıyla ilk saati, lakabını büyük ok şeklindeki ibre tasarımından alan ‘Broad Arrow’ ailesindendir. Bu ilk Speedmaster 1957 yılında piyasaya sürülmüştür. Sadece koleksiyonun ilk modeli değil aynı zamanda saat dünyasının ilk takimetre göstergeli kronograf saati olarak tarihe geçmiştir.
Sürati ölçmek maksatlı olarak otomobil yarışçıları için geliştirilmiştir. Speedmaster efsanesini başlatan ve en değer verilen modelidir.
Uzaydaki İlk Speedmaster – 1959
Speedmaster serisinin ikincisi olan model, hava kuvvetleri için üretilmiş ve siyah alüminyum bezeli, alfa stilindeki dakika ve saat ibreleriyle ‘broad arrow modelinden ayrılmıştır. Omega tarihinde çok önemli bir yere sahip olan saat tarih 3 ekim 1962yi gösterdiğinde Walter Schirra’nın kolunda uzaya yolculuk yapan ilk Omega modeli olmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk insanlı uzay yolculuğu programı olan Mercury’nin Sigma-7 uçuşunda astronot Walter Schirra kendi saati Omega Speedmaster’i kolunda uzaya çıkarmış ve böylece Speedmaster uzay macerası başlamış olmuştur.
The Moonwatch – 1965
Bu model 42mmlik kasa ölçüsü baton ibreleri ve kadrana ilk kez eklediği Professional ibaresiyle 1969da Buzz Aldrin’in kolunda aya ayak basacak ilk saat ve Speedmaster’in en tanıdık yüzü olacaktır.
Anı Saati – 1969
Omeganın uzaydaki başarılarının anısına limitli sayıda çıkarılan seri ilk kez 18 ayar altın ve bordo bir bezelle üretilmiştir. Serinin ilk saatleri 1969da Houstan’daki bir gala yemeğinde Apollo-11’in aya inişinin kutlaması olarak 19 astronota ve Apollo-1 denemesinde hayatını kaybeden 3 astronotun anısına ailelerine hediye edilmiştir.
Mark III – 1971
1971 yılında pilot saati formunda üretilen Mark-3 modeli Omega’nın ilk otomatik kurmalı kronografıdır. ‘’6 kez aya indikten sonra speedmastera öğretebileceğimiz tek bir şey kalmıştı, o da kendi kendini kurmak’ sloganıyla tanıtılan yeni 1040 kalibresi marka için bir kilometre taşıdır. Modeldeki diğer farklı detaylar haç şeklinde 60 dakikalık kronograf ibresi, saat 9 hizasındaki 24 saatlik gösterge ve 41 mmlik kasa ölçüsüdür.
Speedsonic – 1973
Quartz krizinin etkileri derinleştikçe, Omega efsanevi kalibresi 321 den vazgeçmek zorunda kalmıştı. Bir deniz kabuklusunun kuyruğunu andıran bileziğinden dolayı istakoz yani lobster lakabıyla anılan Speedsonic ilk elektronik Speedmaster modelidir. Speedsonic, Seiko ile başlayan ve mekanik saatçiliği büyük ölçüde etkileyen quartz kasırgası ve elektronik saatin dakikliği ve güvenilirliğine olan talebi karşılayabilmek için geliştirdiği elektronik bir saattir. Dakikliğine ithafen zamanı ayarlamanıza gerek yoktur ifadesini vurgulamak istermişçesine tasarlanmış küçük bir kurma tepesine sahiptir. 44 mm kasa ölçüsüne sahiptir.
Perpetual Calendar – 1991
İsviçrenin bir fedarasyon olarak kurulmasının 700. yıldönümü anısına 50 adet limitli olarak ürettiği bu saat enteresan bir şekilde İsviçre değil Japon pazarı için piyasaya sürülmüştür. Şu ana kadarki en komplike Omega modeli olarak bilinen saatte kronograf, ay takvimi ve perpetual calendar yani sonsuz takvim bulunmakta.
Skeleton – 1992
Omeganın 1942 yılında önemli mekanizma üreticisi Lemania ile birlikte üzerinde çalıştığı 27-chro-c12 projesi iki efsanevi kalibrenin doğmasına yolaçtı Lemania-2310 ve omeganın kalibre 321’i. İşte bu projenin 50. yıldönümü anısına gene 50 limitli olarak ürettiği büyüleyici modelde Omeganın muhteşem el işçiliği görünüyor. İskeletize kadran ve transparan bir arka kapağa sahip.
Racing – 1996
Kırmızı ve sarı renklerde üretilen bu model modern ve genç bir estetiğe sahip. 2013 yılında kayak yaparken geçirdiği talihsiz kaza sonrası 7 yıldır komada olan efsanevi Ferrari pilotu ve omega marka elçisi Michael Schumacher tarafından 1996 yılında tanıtımı yapılmıştı. Racing stilinde dakika çizgileri ile diğer Speedmaster modellerinden ayrılan saat, üzerinde Schumacher’in imzası olan ve F1 tekerleğinden esinlenmiş rubber bir kutuya sahipti.
X-33 – 1998
İnsanoğlunun günün birinde marsa ayak basacağının umudunu temsil eden x33 Mars Watch olarak anılıyor. Omega’nın dünyanın önde gelen uzay araştırma ajanslarının yanısıra Birleşmiş Milletler donanması ve hava kuvvetlerinin pilotları ile birlikte sürdürülen 5 yıllık çalışmalar sonucunda yaratıldı. Fütüristik bir tasarıma sahip olan bu model NASA’ya ait uzay mekiklerinde ve Rusyanın Mir uzay istasyonunda giyildi.
Ay’dan Mars’a – 2003
Gene uzay konseptli olarak üretilen bu Speedmaster insanın bir sonraki büyük hedefini temsil etti. Modelin tanıtımı, Amerika’nın gelecekteki Mars yolculukları için bir fırlatma alanı olarak 2020 yılında Ay’da kalıcı bir uzay istasyonu inşa etmeyi planladıklarını duyurmasıyla aynı zamana denk geldi. Bu büyük umudu temsilen kadranındaki kronograf göstergelerinin zeminini dünya ay ve mars resimleriyle süsledi.
Snoopy – 2003
Aynı sene Omega Speedmaster’in Apollo 13 görevinde hayati önem taşıyan rolünden dolayı nasa tarafından verilen Silver Snoopy ödülüne ithafen önemli bir model ailesi daha çıkardı. Geçtiğimiz sene üçüncüsünü tanıttığı Silver Snoopy modeline konu olan olayı ve omeganın rol oynadığı nefes kesen macerayı şu videoda izleyebilirsiniz.
Co-Axiel GMT – 2005
Omega her zaman öncü yenilikçiği ve saat sanatına adanmışlığıyla anılır. Zamanı ölçmeyi kusursuzlaştırma arayışında, hassasiyet ve dakiklikte devrim yaratan meşhur eş eksenli yani Co-axiel mekanizmasını dahil ettiği ilk Speedmaster bu olmuştur. Tasarım olarak da, dönüş yaptığı Broad Arrow akrebi, kırmızı uçlu GMT ibresi ve dakika çizgilerinin arasına serpiştirilmiş kırmızı ve mavi GMT rakamları diğer Speedmaster modellerinden ayrılan görsel farklara sahip.
Alaska Project – 2008
Bu saatle birlikte Omega’nın en inovatif hayallerinden birisi gerçek oldu. 1970’te prototip olarak ürettiği Alaska-1’e ithafen 1970 adet limitli üretilen modeli standart bir Speedmaster’in modifiye edilmiş hali. Kadran ve ibre tasarımları değiştirilmiş olan modelin kasası anotlanmış aluminyum ile kaplanarak bir termal kalkana döndürülmüş ve bu sayede ay veya uzay boşluğunda -148/+ 260 c derecedeki ısı farkına dayanıklı olması sağlandı.
Apollo 11 – 2009
İnsanoğlunun Ay’ı fethedişinin 40. yıldönümü anısına Apollo 11’in ay yüzeyine iniş yaptığı yıldan esinlenerek 69 adet üretilmiştir. Kadrandaki küçük saniye göstergesi, üzeri görev kolluğu şekli rölyefle resmedilmiş altın bir madalyon şeklindedir. Aynı altın rölyef saatin arka kapağında da bulunmaktadır.
Dark Side of the Moon – 2013
Doğal olarak Ay konsepti ile uzun geçmişi olan Omega’nın cesur stili, yenilikçiliği ve öncü ruhunun simgesi olan ‘Dark Side of the Moon’ modeli Moonwatch’u yeni bir nesle taşıdı. İlk seramik Speedmaster olan model, yekpare bir zirkonyum-oksid seramikten üretildi. Siyah seramik kadranı ve beyaz altın ibreleri ile diğer Speedmaster ailelerinden ayrılan saatin üretimi için geliştirilen teknolojiler ve teknikler omeganın öncü başarılarından birisi olmuştur.
Racing Kadranın Geri Dönüşü – 2017
İlk kez 1969 da karşımıza çıkan ayırtedici minute track yani dakika takip çizgileri 2017 Speedmaster Automatic modelinde geri döndü. Koleksiyonun otomobil yarışları mirasıyla ilişkili tasarımı bu sefer mat siyah bir kadran üzerinde yerini aldı. Tasarım farklılıkları arasında turuncu işaretler ve ok şeklinde beyaz altın indexleri bulunuyor. Delikli kauçuk kayış bir başka yenilik olarak yarış esintisini güçlendiriyor.
Speedmaster Cal.321 Paslanmaz Çelik
Saat fanatiklerine en çok hangi efsanevi kalibreye sahip olmak isterdin diye sorsanız birçoğu omega kalibre 321 der. Omeganın quartz krizi dönemi vedalaştığı efsanevi kalibresi 321i yeniden kullandığı Speedmaster modelleri piyasaya sürüldü. Mekanizma tamamen otantik özellikleri baz alınarak tekrar üretildi. Tarihi öneminin ruhunu hem mekanizma hem tasarım olarak taşırken anti-reflekte safir cam gibi güncellemelerle günlük kullanımın zorluklarına daha dayanıklı hale getirilmiş.
Tabi ki bu kadar değil. Speedmaster Burada kısaca anlatılandan daha fazlası. Ve markanın yenilikçi ve öncü ruhuna bakılırsa çok daha fazlası da gelecek.
Konuyla ilgili videoyu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.