Türkiye’yi geçtiğimiz günlerde çok heyecanlandıracak bir gelişme yaşandı. Osmanlı tarihinin miras eserlerinden bir portre, yapılan açık arttırma ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınarak Türkiye’ye getirildi. Osmanlı Devleti’nin yükselme dönemi padişahlarından Fatih Sultan Mehmet’in Rönesanslı Gentile Bellini tarafından yapılan portrelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Eser Christie’s müzayede şirketinin düzenlediği bir açık arttırma ile satışa sunuldu. 33.4 x 45.4 cm büyüklüğünde olan çalışma, 770.000 sterline İBB tarafından satın alındı. Eser artık Türkiye topraklarında sergilenecek. Bu heyecan verici gelişmeden sonra merak edilen konulardan biri “Gentile Belli”nin kim olduğu oldu. Gentile Bellini’yi yakından tanıyalım.
Rönesans’ın Venedik ekolüne bağlı olan Bellini, sanatçı bir aileden geliyor. Babası Rönesans döneminin çekirdek kadrolarından Jacopo Bellini, kardeşi ise kurduğu atölye ile birçok önemli sanatçıyı Rönesans’a kazandıran Giovanni Bellini’dir. Ve Ressam Andrea Mantegna’nın da kayınıdır. Babası Jacopo, genç yaşlarda sanatkar Gentile de Fabriano’dan özel sanat dersleri aldı ve hayatını şekillendirmesinde büyük payı olan bu ustayı oğluna Gentile ismini koyarak yad etti. Dünyaya gelen çocuğuna özel dersler vererek sanatçı olmasında Jacopo’nun büyük katkıları oldu.
Aldığı eğitimlerden sonra Venedik Cumhuriyeti’nin en başarılı ressamları arasında yer aldı. Aldığı siparişlerle yeteneğini birçok mecrada ispatlayan sanatçı, sanat hayatının ilk dönemlerinde ağırlıklı olarak dinsel naratif konular işledi. Venedik’te kısa sürede ün yapacak projelerinde çoğunlukla dinsel temalar yer aldı. Scuola Grande Di San Marco için kardeşi Giovanni ile birçok esere hayat verdi. Çok geçmeden Venedik’in Dükler Sarayı için onlarca tablo yaptı ancak bu eserler günümüze 1577’de çıkan büyük yangın yüzünden ulaşamadı. Osmanlı Devleti hükümdarı Fatih Sultan Mehmet, Jacopo Bellini’yi portresini yapması için İstanbul’a davet etti.
İlerleyen yaşı sebebiyle yolculuk yapamayacak olan baba Jacopo, en az kendisi kadar başarılı olan oğlu Gentile’e bu sorumluluğu verdi. Ve Gentile Bellini İstanbul’a gelerek hükümdarın portresi için saraya iştirak etti. Ancak Fatih, yeteneğinden emin olmadan bu işi yapmasına izin vermeyerek sanatçının bir müddet sarayda misafir olarak kalmasını ve bu sürede sanatçının yeteneğini yakından görmeye karar verdi. Gentile, İstanbul’da kaldığı 1,5 yıllık süre boyunca saray hayatını çarpıcı bir şekilde resmetmeye başladı; hatta ‘Oturan Katip’ isimli eserini de sarayda kaldığı sırada resmetti. Sonunda Fatih Sultan Mehmet, sanatçının yeteneğine kail oldu ve beklenen portrenin yapımına başlandı. Kaynaklara göre sultan birçok portresini yaptıracak kadar Bellini’nin yeteneğine hayran kaldı. Saraydayken yaptığı meşhur tek kişili Sultan portresi, bugün Londra’da National Gallery’nin bir eseri olarak yine Londra’da bulunan Victoria And Albert Müzesi’nde sergileniyor.
Rivayetlere göre Sultan, sanatçıyla yakın bir arkadaşlık kurduğu için bir müddet daha sarayda misafir etti. Gentile bir gün, kesik başlı Goliaht’ı konu edinen bir tablo yaparak Sultan’ın yorumlamasını istedi; ancak Fatih bu çalışmanın gerçekçi olmadığını ve yeniden resmetmesinin doğru olacağını söyledi. Anlatılanlara göre Fatih, gerçek hayatta bir başın kesildikten sonra çekilen kan yüzünden büzülüp küçük olduğunu anlatmak için bir köleyi huzuruna getirterek Gentile’in karşısında kafasını kestirdi. Bu durumdan dolayı dehşete kapılan sanatçı, eserlerini toplayarak Mısır Kahire’nin yolunu tuttu.
Sanatçı Kahire’de kaldığı dönemlerde tarzında büyük değişikliklere neden olacak oryantalizm ve egzotizm stilleriyle tanıştı. Venedik’e döndükten sonra yaptığı çalışmalarda bu etkiyi görmek mümkün. Sanatçı 78 yaşında Venedik’te hayatını kaybetti. Fatih Sultan Mehmet’i konu edinen çalışmalarının yanı sıra iz bırakan bazı eserleri şunlardır:
İskenderiye’deki St. Mark Preaching
San Marco Meydanı’ndaki Alay
San Logon Köprüsü’ndeki Haç Mucizesi