Kering, yüksek ölçeklenebilirlik potansiyeline sahip çevre dostu derinin öncü üreticisi olan biyoteknoloji şirketi VitroLabs’a yatırım yaptı. San Francisco merkezli şirket, dünyanın ilk hücresel ekili hayvan derisini yetiştirmek için bilimsel bir süreç geliştiriyor. Çarşamba günü, pilot üretimi inşa etmek ve ölçeklendirmek için A Serisi finansmanını kapattığını ve 46 milyon dolar artırdığını duyurdu.
Merkezi Milpitas, California’da bulunan VitroLabs, işlenmiş deriyi ölçeğe taşımak için konumlanmış ilk start-up’tır. 2016’dan beri şirket, yalnızca birkaç hayvan hücresinden hücre kültürü yapılmış hayvan derisi oluşturmak için gelişmiş doku mühendisliği süreçleri kullanılarak yapılan son teknoloji malzemeye öncülük ediyor.
Finansman Agronomics tarafından yönetiliyor ve aynı zamanda aktör ve çevreci Leonardo DiCaprio’yu yatırımcı olarak gösteriyor. Kering, finansmana ek olarak, ürün kalitesi testi, tabaklama ve terbiye işlemlerini de desteklemektedir.
CEO Ingvar Helgason; “Çevresel etkiyi önemli ölçüde azaltırken ve hayvan refahını artırırken lüks endüstrisinin tavizsiz standartlarını karşılayan en yüksek kaliteli malzemeleri yaratma misyonuyla VitroLabs’ı kurdu. İlk işlenmiş deri üretimini başlatarak, daha sürdürülebilir bir geleceğe geçişe öncülük etme misyonumuzu yerine getirmede önemli bir dönüm noktasına ulaşacağız.” diyor.
Kering’de, sürdürülebilirlik yol haritası, sürdürülebilir inovasyona adanmıştır ve uzun vadede çevresel etkilleri azaltabilecek alternatif malzemeleri aktif olarak aramak, yıllardır araştırılan çözümlerin bir parçası olacak. Kering sürdürülebilirlik ve kurumsal işler başkanı Marie-Claire Daveu ise; “Lüks endüstrisinin karşı karşıya olduğu sürdürülebilirlik zorluklarının üstesinden gelmede inovasyonun anahtar olduğuna inanıyoruz. bu nedenle işlenmiş deri gibi biyomalzemelerin potansiyeliyle çok ilgileniyoruz.” diye belirtti.
Deriye alternatif malzemeler geliştiren şirketlerde patlama oldu. Bununla birlikte, VitroLabs’ta ekili hayvan derisi, endüstrinin, zanaatkarların ve tüketicilerin deri hakkında bildiği ve sevdiği biyolojik özellikleri korurken, geleneksel deri üretim sürecinin kaynak kullanımıyla ilişkili çevresel ve etik açıdan en zararlı yönlerini ortadan kaldırıyor.
