Değişen lüks anlayışı ve trendler insanların kendi tarzını yansıtması konusunda birçok yenilik doğurmuş olsa da kalem ve saat ikilisi, özellikle erkek aksesuarı tercihlerinde yerini sağlam bir şekilde korumaya devam ediyor. Saatlerden bugüne kadar çok bahsettik, tabi bol detaylı tarihi, anlatmaya ve dinlemeye doyulamayacak komplike mekanizmaları ve piyasada bolca marka olmasından dolayı saatler lüks gündeminde daha fazla yer alıyor. Ama bu yazıda kalemlerden, lüksteki yerinden, kısaca tarihinden ve de özellikle hakkında anlatılacak çok şeye sahip koleksiyonlarıyla Piguet markasından bahsedeceğim.

Yazma araçlarına olan ilgi çok eskilere dayansa da özellikle modern anlamda lüks kalem üretimi 19. yüzyılda başlamıştır. İlk lüks kalemler, altın, gümüş ve değerli taşlarla süslenmiş, zanaatkarlar tarafından el işçiliği ile yapılmış özel tasarım parçalardı. 1900’lerin başında doldurulabilir kartuşlu kalemler ve patenti alınmış yenilikçi tasarımlar ilk kez dikkat çekmeye başladı. 1930’lara girerken Art-Deco etkisi ile de birlikte daha modern ve stilize edilmiş tasarımlara doğru evrildi ve bu evrilişle birlikte dünyaca ünlü kalem markaları doğmaya başladı. Günümüzde ise lüks kalem markaları, çağdaş tasarımlar, özel koleksiyonlar, sınırlı sayıda üretilen modeller, kişiselleştirme seçenekleri ve teknolojik özelliklerle göz doldururken bir yandan da lüks bir kullanım deneyimi yaşanmasını sağlıyor.
Piguet markasının tarihi de yukarıda bahsettiğim lüks kalem kronolojisinin içinde 1959 yılına uzanıyor. Atelier Mécanique d’Albert Friedrich Piguet adıyla Cenevrede kurulmuş. Özellikle bu markadan bahsetmemin sebeplerinden birisi sektörde öncü vizyoner bir Türk şirketi tarafından satın alınması ve uzun süren uykusundan uyandırılıp müthiş bir hızla yükselmesi. Samet Memişoğlu’nun yönetim kurulu başkanı olduğu Emper tarafından 2019 yılında satın alınan Piguet çok kısa bir sürede birçok ülkeye ihraç edilen bir markaya dönüştü.

Tarihle süslenmiş özel koleksiyonlar..
Lüks, ulaşılabilir ve birçok okazyona uygun şık koleksiyonlara sahip marka bir taraftan da tarihin önemli anlarına ve kişilerine saygı duruşu niteliğinde göz dolduran limitli koleksiyonlar üretiyor. Hem iş dünyasında profesyonel bir görüntü kazandıran klasik ve şık Sigma V Deluxe modelini, hem de kutusunda İtalyan ressam Fausto Zonaro tarafından, İstanbul’un tarihinin en önemli anının resmedildiği tablonun bir kopyasını barındıran Mehmet the Conqueror modelini bulabiliyorsunuz. İstanbul’un fethinin yıldönümü anısına klipsinde Fatih’in kılıcı bulunan, Osmanlı Tuğrası ve askeri motiflerle süslenmiş bu özel koleksiyon, ilhamının tarihine ithafen 1453 adet limitli üretilmiş.


Bir diğer anlamlı ve özel koleksiyonu “Count of Geneva”. Cenevre Kontu Şovalye Rudolf hem markanın köklerine hem de yazım sanatının değerine atıfta bulunan önemli bir karakter. Piguet markasının logosuna da ilham veren Kont Rudolf 13.yüzyılda yaşamış ve dönemin zorlu savaş ortamlarında kılıç kullanmak yerine düşmanlarını, onlara yazdığı politik ve stratejik mektuplarla alt etmiş. Kalemin gücünü tarihe not bırakan bu sıradışı karakter Piguet’in de ilham kaynağı olmuş.

Özel üretim sadece 1 adet limitli Samurai limited edition kalemi ise kutusundan standına tam bir görsel şölen. Altın ve gümüşle tasarlanmış ve göğsü yakutlarla süslenmiş samuray figürlü bir kalem, üstünde Japon kültürünün en önemli sembollerinden samuray kılıçları ve Komaniu aslanı bulunan, yekpare bronzdan bir standın üzerinde, “kalem kılıçtan keskindir” söylemini desteklercesine tüm görkemiyle duruyor.
Daha çok koleksiyonerlerin ve zanaate hayran olanların tercihi olacak modellerini bir kenara bırakırsak aslında markanın en güçlü yanı her duruma uygun modeller üretmesi. Bu da onu hem kişisel günlük kullanım hem de hediyelik seçenekleri konusunda öne çıkarıyor. Sinek kuşunun ince zerafetinden ilham alan “Sinek Kuşunun Şarkısı” koleksiyonu, ya da rengarenk reçine gövdeli “Taurus” koleksiyonu, cinsiyet farketmeksizin tarz sahibi insanların tercihleri arasına girebiliyor.
Sigma ve Monogram modellerinin hem klasik hem modern dokunuşları onları etkili bir aksesuar haline getirebilir. Birçok insan için bir kalem sadece yazı yazma aracı olmanın ötesine geçer ve kendi stil ifadesinin bir parçası haline gelir. Zarif detaylarla ve değerli madenlerle süslenmiş kalemler tarzınızı ifade eden bir aksesuar olmanın yanında iş dünyasında da profesyonel bir görüntü yaratır.

Bir lüks kalemi değerli yapan tabi ki de sadece ince detaylar ve görünüşü değil, aynı zamanda sunduğu yazma deneyimidir. Piguet markasının koleksiyonlarında da olduğu gibi, lüks kalemler pürüzsüz bir yazı veya rahat bir dolum için geliştirilen mekanizmalara sahiptir. Kaliteli uçlar, konvertör sistemleri gibi teknik detaylar özenli ve kaliteli malzemelerden üretilir. Altın, gümüş gibi madenler, değerli taşlar veya reçine gibi malzemeler şık bir görünüm sağlarken dayanıklılığını da artırır.

Kalemler de saatler ya da birçok lüks aksesuar gibi bir kültür barındırır. Keyifli bir yazı yazma deneyimi, günlük hayatınızda veya işyerinizde tarzınızı yansıtan bir detay ya da koleksiyonunuzun nadide bir diğer parçası. Sebep ne olursa olsun, kalem, onun kültürüne ilgisi olanın vazgeçemediği bir obje ve zarafete, işçiliğe ve tarihe duyulan saygıdır.