Son zamanlarda kafe konseptini de içine alarak yaşam alanı havası veren mağaza mimarileri dikakt çeker oldu. Gerçi, geçmiş yıllarda da bu ve benzeri girişimler yapılmıştı fakat pandemiden sonra değişiklik adına yapılan girişimler olarak görülüyor.
Panerai, iki ülkede kök salmış farklı geleneklere sahiptir. İsviçre saatçilik sanatının gelişmişliği ve İtalya’dan (Floransa doğumlu) tasarım mirasının şanlı tarihi..
Cenevre’deki 21 Rue du Rhône adresinde, dünyanın en prestijli caddelerinden birinde yer alan Panerai, “Modularità Espressiva” adlı benzersiz amiral gemisi mağaza konseptini gururla sunuyor. Yenilikçi modülerlik ve İtalyan tasarımı ile karakterize edilen iki tam kat, fiziksel ve dijital özellikleri bir araya getiriyor. Benzersiz bir duyusal deneyim sunuyor.
Panerai’nin ikonik parlak yeşil duvar saati, butiğe girildiğinde müşterilerin dikkatini çeken ilk unsur olabilir, ancak en çarpıcı yeniliklerden biri, ürünün etkileyici bir şekilde yansıtılıp büyütülebildiği büyük bir video duvarının varlığı. İlgi çekici ayrıntıları görüntülemek için TV ekranları ve dokunmatik ekranlar da mevcutken, camsız ışık kutusu ekranları müşteri ile ürün arasındaki bariyeri yıkıyor ve onları saatlerle etkileşime davet ediyor.
Bu deneyimsel etkileşim ilkesini pekiştirmek için, ikinci kata çıkan merdivenin altında, Laboratorio di Idee’ye adanmış bir köşe, lombozlu bir duvar bulunuyor.
Sürdürülebilir bina ve dönüşüme yönelik bu temel vizyon, ikinci kattaki modüler salonda yankılanıyor. İtalyan mobilyaları ve ikonik tasarım parçaları ile çarpıcı bir oda, İtalyan edebiyatı ve tasarım kitapları ve tabii ki en prestijli yüksek komplikasyon ve özel baskı Panerai referanslarından bazıları ile tamamlanan aydınlık alanı süslüyor.
Salon hızlı bir dönüşüm geçirebilir ve basın ve müşteri etkinlikleri vesilesiyle şık bir yemek odası haline gelebilir. Salonda değilken, müşteriler yan taraftaki bar alanını ziyaret etmeye davet edilir.
Art Deco tarzındaki bar, bu alandaki ana unsurlardan birini, hem kafe hem de içecek barı olarak işlev gören ikili bir alanın yanı sıra müşterilerin oyun oynayabilecekleri ve en sevdikleri kayış ve kasa kombinasyonunu keşfedebilecekleri interaktif bir döner raftan oluşuyor.
Hareketli bir platform, barın kıvrımını takip eder ve müşterilerin deneyim sırasında bir İtalyan kahvesinin veya özel aperitivoların tadını çıkarmasına olanak tanır. Bar yapısının alt kısmı, dünyanın dört bir yanından on farklı kahve çekirdeğini tutan on kaptan oluşuyor ve İtalyan kültürünün ve alışkanlığının temel bir bileşenini etkileyici bir sanat eserine dönüştürüyor.
1956’dan kalma orijinal bir Vespa ve camsız ürün teşhirleri ve İtalyan vintage öğeleri barındıran güzel bir kütüphane ortamı tamamlıyor. Anın yeniliklerini veya büyük ortaklıkları vurgulamak için modüler bağımsız bir sergileme rafı alanı kullanılabilir.
Bununla birlikte, zemin animasyonunun zirvesi, müşterilerin ilgili Panerai hikayelerinin ortaya çıktığını görebileceği meraklı bir periskop şeklindedir. Bu yeni yaratıcı konsept, “Modularità Espressiva”, markaların müşterileriyle olan ilişkisini yeniden tasarlayarak, yakında tüm dünyadaki Panerai butiklerinde benimsenecek..
